DALINDA DUT YEMEK

Her yıl bir avuç dut yemek için Alpsarı köyüne gitmek için can atardık Dere Pınarının önündeki dut ağacından erişebildiğimiz yerden veya ağacın dibinden bir avuç dut yemek bizim için vazgeçilmezlerin haline gelmişti 2020 yılında geç kalmıştık  ama belki bir umutla yine köye gittik maalesef bitmişti bir iki yerde kurumaya yüz tutmuş halde bulduk üfleye üfleye yedik 2021 yılında ise istenmeyen olaylar nedeniyle yine geç kalmıştık Temmuz ayının son günleriydi belki buluruz diye Alpsarı’ ya gittik Annem ve teyzem köyde idi hem ziyaret ederiz hem de kaldıysa Dut yeriz diye hayaller kuruyorduk.

Eşim ve ben acele ediyorduk hadi Dut yemeye gidelim belki kalmıştır ağaçta veya dibinde diye umut ediyorduk.

Annem yemekten sonra gidersiniz misafir gelecek yemeğe dedi.

Misafir size gelecek biz dut yemeye gidiyoruz dedimse de göndermedi. Annem Şahin köye geldiğinden beri seni soruyor dedi aradan 15-20 dakika sonra ellerinde yemekleri ile çıkageldiler.

Melek Hanım sobada pişirdiğini söylüyordu.

Anneme yemeğe çağırmışsınız misafir yemek getiriyor dedim.

 Annem ise Melek eli boş gelmiyor dedi

Bir şey diyemedim.

Sohbet sohbeti sürüklüyordu evlerinin bahçesinde yarı kurumuş Dut ağacı olduğunu 3 gün üst üste Dut yediklerini söylüyorlardı Şahin siz oturun ben alıp geleyim diyordu yerinde duramıyor,

Biz dut ağacının dibinde bir avuç yediğimizde yeterli olacağını söyledik. Hani gözlerimizin içi parlıyordu temmuz ayının son günlerinde köyde dut yiyecektik

Şahin ve Melek ÖZTÜRK çifti önden çıktılar

Bizlerde 10 dakika sonra Evden çıktık 50-60 metre yürüdük yukarıdan Şahin kapıyı açıyorum buyrun burun diyordu kapıdan içeri girdik Sergiyi dut ağacının altına sermiş ağaca çıkmaya çalışırken biz dalından, altından yiteceğiz demeye çalışırken dalın birini salladı patır patır yere düşerken yarısı beyaz yarısı morlaşmış şekildeydi. Aroması mükemmel bir tadı vardı. Bize ön tarafa geçelim oturalım sohbet edelim diyorlardı ısrarlara dayanamadık ara koridordan geçtik ön tarafa bir sedir vardı sedire oturduk Alpsarı bahçelerinden ve Korgun’un muhteşem bir görüntüsü vardı. Büyüleyici bir manzarayı seyrediyorduk. Sanki

Korkuluk niye böyle voleybol ipleri gibi örülmüş dediğimde Şahin ve Melek çifti birden duygusallaştılar ikisi birden Leydi dediler köpeğimiz vardı Belçika Kurdu bizim için özeldi korkuluklardan düşmesin diye yaptıklarını çok alıştıklarını ve köyde öldüğünü anlattılar gözleri dolmuş hüzünlenmişlerdi. İstanbul’ dan Çocukları Köpekleri Leydi için bir günlüğüne köye gelip-gittiğini söylediler. Duygu yüklüydüler.

O sırada radyo kaset çalar ortamın havasını değiştirmek için güzel bir hava çalmış Şahin Babamın 2 kasetini buldum o çalıyor Rahmetli İsmail Dayım ile Rahmetli Mustafa ÖZTÜRK’ ün bir konuşmasını anısını aktarıyor. Olay şöyle gerçekleşiyor Rahmetli İsmail Dayım “Ya Mustafa Radyonun sesini çok açıyorsun diye söylediğinde; Rahmetli Mustafa ÖZTÜRK ise Emir büyük yerden İsmail demiş.   Emiri veren Rahmetli Safiye Ablam demiş. Rahmetli İsmail dayım ise Emir büyük yerden devam demiş.

Şahin ÖZTÜRK; Dut alıp dikebilirsiniz,

Yerimiz yok nereye dikelim dedim

Dut’ un adı var mı

“Melek Hanım dutu” dersiniz dediler gülüştük

Şahin ÖZTÜRK ise “O zaman kapı her zaman açık istediğiniz zaman gelip Dut tan kana kana yiyebilirsiniz “dedi. Melek ve Şahin ÖZTÜRK çiftine Teşekkür ederek ayrıldık.

Ahirete irtihal edenlerimize Rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.Amin

30/07/2021

Ahmet YAKAR

Dostlarla Elele Hep birlikteliğe